CAPPADOCIA ULTRA TRAIL CMT 63K

2020 yılında Covid-19 nedeniyle düzenlenemeyen Türkiye'nin en güzel yarışı Kapadokya Ultra Trail'de bu sene tekrar koşma imkanı bulduğum için kendimi çok şanslı hissediyorum. 2018'te 38k, 2019'da da 63k parkurunu koştuktan sonra 2020 için 119k parkuruna kaydolmuştum ancak yıl içindeki kısıtlamalar nedeniyle yeterli antremanı yapamadığım için önce yarış kaydını 63k'ya çektim, daha sonra da yarış 2021 yılına ertelenince 119k hayallerimi başka bir yıla erteleyip 63k parkurunda yeniden koşmaya karar verdim.


Yıl içinde imkanlar el verdiği ölçüde, uzun antremanları yine Taşdelen'de, daha kısa ve yokuşlu antremanları Aydos'ta yaparak 3-4 ay gibi bir sürede #ZirvedekileR grubumuzdaki arkadaşlarımla yarışa hazırlandım. Önceki yıllarda tek günlük konaklamalarla gittiğim Kapadokya'da bu yıl farklı olarak iki gece konaklamalı gittim. Yarış sonrası apar topar aynı gün dönmek çok yıpratıcı olmuştu önceki iki sene.

Cuma sabahı güzel bir yolculuğun ardından Kayseri'ye indim. Havaalanında aynı uçakta olamasak da bizim ekipten başka arkadaşlarla da karşılaştım. Bu yıl ilk kez düzenlenecek takım yarışları haricinde 3 parkurda da koşacak arkadaşlarımız vardı. Kayseri'ye indikten sonra hemen bavullarımızı alıp, otele doğru harekete geçtik. Geçen yıl kaldığım Hitit Otel, start alanına çok yakın olduğu için bu yıl da tercihim oldu. Zaten yatmadan yatmaya otele uğrayacağım için çok fazla bir konfor aramıyordum. Bu yüzden aynı otele rezervasyon yaptırdım. 

Otele eşyaları bırakıp, hemen geçen yıl gittiğimiz pideciye uğradım. Burada #Zirvedekiler grubumuzdan arkadaşlarla karşılaştım ve pide yedik.

Bir şeyler atıştırdıktan sonra kitleri almaya gittik. Bu seneki t-shirtler çok kötüydü.  Ne rengini, ne de kesimlerini beğendim. Önceki iki yılın t-shirtleriyle kıyasladığımda biraz özensiz davranılmış gibi geldi bana. Umarım seneye düzelir. Bence hem her parkur için ayrı renk ve dizaynda t-shirt olmalı, hem de biraz daha kaliteli olmalı. Yazının sonunda organizasyona değinirim ancak yarışın eleştirebileceğim belki de tek yanı t-shirtlerdi. Kitleri aldıktan sonra bir iki poz fotoğraf çektirip, otele geri döndüm. Bu sene pandemi nedeniyle zorunlu malzeme kontrolü yapılmadı. Kitleri bırakıp, tekrar dışarı çıkıp expo alanını gezdim. Expo alanı çok pahalıydı. İndirime rağmen hiçbir şey almadım. Akşamki makarna partisine kadar arkadaşlarla vakit geçirip, yarış atmosferine girmeye çalıştım.

Makarna partisinde ortam güzeldi. En önden hemen yemekleri alıp,  Selahattin abi, Remzi abi ve ben kalabalığa kalmadan karnımızı doyurduk. 


Yemekler lezzetliydi. Üç çeşit makarna, köfte, salata, tatlı oldukça doyurucuydu. 2019'da çekilişle Salomon, ayakkabı hediye etmişti ancak bu yıl böyle bir etkinlik yapılmadı. Belki daha az sayıda hediyeyle yine böyle bir ufak çekiliş yapılabilirdi. Yemekten sonra çok fazla geç saatlere kalmadan otele dönüp, yarış için eşyalarımı hazırlayıp, uyudum. Artık 3.Kapadokya yarışım olacağı için daha az paniktim ve rahat uyudum. Ama heyecanım ilk günkü gibiydi yine.



Sabah 04.45'te alarmla uyandım ve kahvaltıya geçtim. Hava önceki yıla göre sabah biraz daha ılıktı. Kahvaltımı yapıp, giyindim. İlk kez tozluk kullanacağım. Kostur.co'dan aldığım #Aonijie kemeri de antremanlarda kullanmıştım, yarışta da ulaşması kolay diye hurma ve Züber paketlerini kemerde taşıyacağım. Geçen yıl olduğu gibi soğuk Kapadokya sabahında kolluklarla başlayıp, tek kat t-shirtle koşmaya karar verdim. Starta kadar eşofman üstüyle durdum ama hava üşütmeyince eşofmanı çıkartıp, dropbag çantasını verdim ve start alanına geçtim. Diğer arkadaşlarımla birlikte fotoğraflar çektirip, startı beklemeye başladık.

Bu yıl startta ilk kapıya terfi etmiştim. ITRA puanına göre koşucuları ayırdıkları kapılarda ilk kapıda yer vermişler bana da sağ olsunlar :) 

Saat 07.00'de start verildi. İlk 1,5 km.lik Arnavut kaldırım yokuşun ardından ana yoldan ayrılarak Kapadokya'nın kendine has kum-toz karışımı, yer yer sert zemin patikalarında koşmaya başladık. Biraz ileride sabahın erken saatlerinde yükselen balonları gördük. Geçen sene burada durup fotoğraf çektirmiştim ama bu yıl vakit kaybetmemek adına durmadım. Çünkü ileride yol daraldığı için kalabalığa kalmak istemedim.

Yarış öncesi yaptığım planlamada 2019 sürem olan 9.20'nin altı, yaklaşık 8.30 civarı bir süreyi hedefliyordum. Bu da 5 CP olduğunu düşünürsek her CP'ye 10'ar dk. erken gelirsem hedefim olan süreye denk geliyordu. Bu sebeple biraz hızlı start aldım. İlk 5 km. kendimizi yormadan ufak iniş çıkışlarla ilerledim. 11,2 km.deki ilk CP olan İbrahimpaşa'ya kadar çok sert olmayan tırmanışlarla devam ederek 1 saat 10 dk. da geldim. Nabzım da iyiydi. 5.km'de bir hurma almıştım. İbrahimpaşa'da çok beklemedim. Bir mandalina alıp, CP'de görevli Ayşegül'le bir fotoğraf çekip hemen tekrar yola çıktım. İlk CP'ye 128. girmişim.


İbrahimpaşa'dan sonra 13,5 km.'ye kadar tırmanmaya devam ettik. Buralarda ortalama 7.30 pace civarı koşuyordum. Buradan sonra 21,5 km'ye kadar iniş vardı. Yer yer çok teknik yerler vardı. Bu yüzden buralarda iniş olmasına rağmen çok hızlı inemedim ama yine de planın önünde gidiyordum. 27,8 km.deki Uçhisar CP'ye de sorunsuz geldim. 20-23 km.ler arasını bankadan Serhat'la yakın koştuk. Sonra o temposunu arttırdı ya da ben yavaşladım ve benden ayrıldı. Yine bu km.lerde Seda'ya rastladım ve o da beni geçti. 25.km'de Selahattin abi geldi. İyi durumdaydı, bana kendisiyle gelmem için gaz verdi ama ben kendi planımın önünde gittiğim için tempomu bozmadım ve onu da finişe kadar bir daha göremedim. Bu kısımlarda yine Mustafa abi ve Cengiz abi de beni geçtiler. Uçhisar'a gelmeden sert bir tırmanış vardı. Buraları herkes gibi yürüyerek çıktım. 2019'da 3.40'da girdiğim CP'ye bu sefer 3.20 sürede girdim. Yokuş biraz nabzımı yükseltmişti. Kola, soda ve muz atıştırıp, biraz oturdum ve 5 dk. civarı bir zaman geçirip, tekrar parkura döndüm. Bu CP'de #Zirvedekiler'den Serhat'ı da gördüm.


Uçhisar'dan çıktıktan sonra profile göre 6 km bir iniş vardı. Sonra küçük bir tırmanış ve Göreme CP. CP'den çıktıktan sonraki başlayan dik inişte, yolun ortasında kocaman bir delik vardı. 2019'da da vardı. Buraya bir uyarı konulabilir ya da delik bir kapakla kapatılabilir. Kimsenin düşmemesi şans.  

CP sonrası parkur profilde gözüktüğü gibi iniş değildi ancak düze yakın bir yol ve kum-toz karışımı vadi içi bir patikaydı. Zaman zaman tünellerden de geçtik. Buralarda bacaklarımın güçsüzleştiğini ve gitmediğini hissettim; yürümeye başladım. Yol koşulabilecek karakterde olmasına rağmen bir türlü koşamayınca moralim de bozuldu. Arkadan sürekli başkaları gelip beni geçmeye başladılar. Gelenlere yol vermek için sağa çekilip geçmelerini bekliyordum. Bu kısımda 85 kişi beni geçmiş. Yarış sonrası CP'ye kaçıncı girdiğime baktığımda öğrendim. Yürürken bir yandan ciddi ciddi yarışı bırakmayı düşünmeye başladım. Aklımdan gruba mesaj atıp, "arkadaşlar ben yarışı bıraktım ama iyiyim" mi yazsam, yoksa story'e bir fotoğraf koyup üzerine de koca koca DNF mi yazsam bunlar geçiyordu. 5-10 km kalsa yürüye yürüye bitirebilirdim ama daha 30 km yol vardı ve 10-12 pace yürüsem 5 saatten fazla yürümem gerekecekti. Belki cut-offa kalmadan bu şekilde bitirebilirdim ama bu şekilde yarışı tamamlamak istemedim. 32.km'de eşimi aradım. CP'de birşeyler yememi ve dinlenmemi, daha sonra karar vermemi önerdi. Konuştuk ama ikna oldum diyemem, halen yarışı bırakmayı düşünüyordum. 35,5 km'de Göreme CP'ye sonunda varabildim. Burası 2019'da Özcan ve Ercan abiyle dogs of Aydos yaptığımız CP :) Numaramı okutan arkadaşa yarışı bırakabileceğimi, kiminle konuşmam gerektiğini sordum. Karar verdikten sonra kendisine bilgi verebileceğimi, transfer için araç olduğunu ancak bıraksam bile araçların kalkış saatini beklemem gerektiğini söyledi. 

Doğru karar veremeyeceğimi hissettim ve tecrübesine güvendiğim, ayrıca o an yarış koşmadığı için daha sağlıklı düşüneceğine kanaat getirdiğim Esra'yı aradım. Ercan abinin yarışı bıraktığını söyledi. Benim için de; biraz dinlenip, bir sonraki CP'ye kadar gitmemin, sonraki CP'de durumuma göre karar vermemin iyi olacağını söyledi. Cut-offla ilgili bir sorunum olmadığını ve yürüsem bile zaman limitine kalmayacağımı ekledi. Konuşmak iyi geldi. Daha sonra Ercan abi de aradı. Telefonu kapatırken Baki abi CP'ye geldi. Sonra Gülhan, Remzi abi ve Özcan Köse'yi de gördüm. Kadir de CP'deydi, çok kalmadan çıktı hemen. Baki abiyle biraz konuştuk, durumumdan bahsettim. Karar veremedim ne yapmam gerektiğine. Kendisi iyi durumdaydı. Bu arada iki bardak kola ve soda içtim. Sanırım o ara kısımda sıvı alımıyla ilgili bir sorun yaşadım ve bu da beni güçsüz hissettirdi. Baki abiyi görmem moral oldu bana. Belki 5 dk. sonra gelse yarışı bırakmıştım. İlk iki CP'de kazandığım 20 dk.yı arada yürüyerek kaybetmiştim ve artık süre hedefim de kalmamıştı. Göreme'den 2019'a göre 5 dk. geç çıktım. Bu CP'de 17-18 dk kalmışım. 

Göreme'den Baki abiyle beraber çıktık ve sanki takım yarışı koşuyormuşcasına CP'ye farklı biri girmiş, CP'den farklı biri çıkmış gibi bir durum oldu bende. O 8 km'deki tükenmişlik gitmişti ve yenilenmiş halde koşabiliyordum artık.

Bir sonraki CP, Akdağ'ın hemen öncesinde Çavuşin'deydi. Buraya kadar iki tane tırmanış vardı. Tırmanışları Baki abiyle yürü-koş şeklinde geçtik. Parkurun bu kısmında 38k parkuruyla bizim parkur kesişti. Onların 30. bizim de yanlış hatırlamıyorsam 44. km'de parkurlar ayrıldı. Hatta 1-2 38k koşucusu yanlışlıkla bizim tarafa dönmüşler. Geri koşarlarken rastlaştık. Ayrıma gelmeden mini bir su CP'si vardı. Sularımızı tazeledik burada. 2019'dan hatırladığım parkurun en keyifli kısmı burasıydı. Biraz sonra tırmanacağımız Akdağ'ın yamaçlarından Çavuşin'e doğru yavaş yavaş iniyorduk. Çoğunlukla inişti ama arada minik çıkışlar da vardı. Sol aşağıda hoş bir manzara eşliğinde iniyorduk. Burada Baki abiyle birkaç poz fotoğraf çektik. Burada ben biraz tempolu indim ve Baki abiyi CP'ye kadar yalnız bıraktım. CP'de kola, su ve çorba içtim. Tuzlu bir şeyler yemek adına kaşar ve kraker yedim. Kaşıkla çorba içmeye çalışan birine çorba kasesini kafaya dikmesini söyledim:)

Akdağ

Çavuşin'de 10-12 dk kaldık. Baki abi de beslendikten sonra Akdağ'a doğru çıkmaya başladık. Akdağ'da geçen yıl çok zorlanmıştım ama bu kez ilk kısmı o kadar yorucu gelmedi. Yine yavaş ama bu kez hiç durmadan yürüyerek ilk kısmı çıktım. 2019'da yaklaşık bir saatimi almıştı Akdağ, bu kez 50 dk civarı sürdü. Akdağ'ın 2.kısmını geçtikten sonra tekrar koşmaya başladım. Baki abi ihtiyaç molası verince ben yavaştan devam edeceğimi söyledim ve CP'ye kadar kendisini beklemeden devam ettim. Akdağ inişi sonrası CP'ye geldiğimde arada yürüdüğüm kısımda buralara ulaşabileceğimi hayal edemediğim anlar aklıma geldi. Artık daha rahat koşuyordum. Zaten süre hedefi de kalmamıştı. Tek hedef artık krampsız, sağlıkla, düşmeden finişe gelmekti. 

Baki abi Akdağ'ın bitimindeki CP'ye geldikten sonra onun beslenmesini bekledim ve tekrar yola çıktık. Bu son CP'ydi ve finişe kadar 9 km. yol kalmıştı ve sadece 150 m. tırmanış kalmıştı.


 

5-6 km kala yeniden 38k koşucuları ile parkurlarımız birleşti. Az ilerimizde Nurten'i gördük. Hemen onu yakaladık ve finişe kadar birlikte koştuk. Üçümüz 38k cut-off'una 3 dk kala finişe girdik. Benim hedef süre yerlerde, 2019 süremden 37 dk daha geç bir zamanda finişe gelmiştim ama 3.CP'de yarışı bırakabilirdim de. O yüzden süreye çok takılmadım. Madalyalarımızı aldıktan sonra bir kaç poz fotoğraf çektirip, yemek yedik. Bizden önce finişe gelen Canan, Kamile ve Funda'yı gördük. Finisher montumu alıp, otele geçtim.

Yarışı 3 bölümde özetlersem; ilk 25 km çok güzel, sonraki 8 km. yarışı bırakma düşünceleriyle mücadele ederek yürünen mesafeler ve son 28 km tamamen tazelenmiş ve yeni biri olarak koştuğum kilometreler.

Duş, biraz dinlenme, stravaya aktarım işlerini hallettikten sonra hemen dışarı çıkıp, finiş alanına geri döndüm ve finişe gelen koşucuları izledim. Saat 20.00 gibi Baki abi, Ercan abi, Kamile, ben ve Esra Taşkınpaşa'ya Selahattin abiye gittik. Ona yetişemesek de Seda'yı yakaladık. Ona biraz destek olup, beslenmesine yardım ettikten sonra tekrar parkura uğurlayıp, geri döndük. Bu parkurdaki gönüllü ekip çok iyiydi. CP öncesi dağdan inen kafa lambalarını görünce hemen ekip ayağa kalkıyor, koşucuları karşılıyorlar ve alkışlarla uğurluyorlardı. 

Finişe saat 02.15 civarında Selahattin abi geldi. Karlık CP'den finişe kadar Şeyma ile koştular. Hazırlık sürecinde bir müddet sakatlıkla boğuştuğu dönemler yaşamasına rağmen, çok güzel bir yarış koştu ve finişe geldi. Finişte kucaklaştık.

Sabah uyandığımda 119k koşan diğer arkadaşlarımın Seda, Özcan, Remzi abi ve Gülhan'ın da finiş haberlerini aldım. Grup olarak 1-2 durum dışında keyifli bir Kapadokya yarışı yaşadık.

Harika organizasyon için Argeus'a, CP'lerdeki gönüllü arkadaşlara, parkurda koşan tüm koşuculara ve canım grubum #Zirvedekiler'e,  bizlerin nefis fotoğraflarını çeken fotoğrafçı arkadaşlara teşekkür ederim. Umarım seneye tekrar bu güzel coğrafyada koşmak nasip olur....

Yarışın strava kaydı: https://www.strava.com/activities/6121932834


 


































Yorumlar